top of page
Geçirgenlik, 2022
Karton üzerine asetat, marker
70x50 cm
Her iz üst üste gelerek alttaki belirginliği kaybeder. İnsan siluetleri de öyle. İki insan silueti üst üste geldiğinde, yani insanlar birbiriyle etkileşime girdiğinde yepyeni bir benlik ortaya çıkıyor. İnsanlar bazen silerek birbirlerinin özelliklerinin üstünü örtebiliyorlar.
Bazı durumlardaysa sildiğimizde bir şey eksiliyor ama yerine yepyeni ve bambaşka bir şey eklenebiliyor.
Okulda da her birimiz insan kalabalığı içinde siliniyoruz. Bu ister istemez böyle… Yani üst üste geldiğinde bir değişim meydana gelir ister istemez. Değişim kaçınılmaz.
Peki birbirini yok etmeden değişmek ve değiştirmek mümkün mü?
Yalnızca eksiltmeden ama aynı zamanda ekleyerek var olabilir miyiz?
Elif Dede
Elif lise son sınıfta. Güzel Sanatlar okumak istiyor. Çizgi roman okumayı, sözsüz müzik dinlemeyi, resmin --özellikle portrenin—yanı sıra heykel gibi üç boyutlu işler yapmayı seviyor. Elif’in en büyük hayâli bir çizgi roman çıkarmak. Özellikle karakter tasarlamaktan heyecan duyuyor.
Elif, okul hayatında, içe dönük bir karakter olmasının avantajlarını ve –toplum tarafından dayatılan– dezavantajlarını deneyimlemiş. İlkokulda bir öğretmeninin sınav kağıtlarını okurken sıra onun kağıdına geldiğinde “Elif diye biri mi vardı?” deyişini hâlâ hatırlıyor “o kadar yokmuşum gibi” diye şaşarak. Ama aynı karakter özelliğinden dolayı sık sık yalnız kalmaya ihtiyaç duyduğunu ve bu anlarda elinin hep kağıda gittiğini anlatıyor. Resme ilgisini ve yeteneğini bu sayede keşfetmiş Elif!
Okulda alışılagelen yapılandırılmış süreçlerden farklı olarak, Silgi Atölyesinde kendinden beklenenin açık uçlu olması, istediğini yapabilecek olma fikri Elif’i biraz gerdi, bir süre ne yapacağını bilemedi, ama sonra açıldı. Şimdi dönüp baktığında “Bugüne kadar katıldığım neredeyse en güzel etkinlik” diyor. En çok da yeni arkadaşlar edinmek, belli bir konu etrafında kafa kafaya verip çalışmak hoşuna gitmiş.
bottom of page